TARİHLE RÜZGÂRI BULUŞTURAN YOLCULUK: HİPPOİ İLE HOMEROS’UN İZİNDE

10 yıl süren Truva Savaşı’nın ardından Akdeniz uygarlıkları için karanlık çağlar başlamış, yazı unutulmuş, medeniyet çöküşün eşiğine gelmişti. İşte bu dönemde, Homeros’un hayalinde bir yolculuk doğdu: Truva’ya, Bozcaada’ya giderek büyük savaşı yerinde anlamak, ozanlardan dinlemek ve bu hikâyeyi ölümsüzleştirmek. Dünya edebiyatının temellerini atacak olan bu epik anlatı, bir tekneye ihtiyaç duyuyordu. Ama herhangi bir tekneye değil. Başında barışı simgeleyen at başı figürü olan, hem yelkenle hem kürekle yol alabilen, alfabenin taşıyıcısı bir tekneye.

360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği Başkanı Mualla Erkurt yolculuğu şöyle tarif ediyor; “Bu yolculuk yalnızca tarihsel bir canlandırma değil aynı zamanda geçmişin mirasıyla geleceğin vizyonunu birleştiren bir çağrıdır. Savaşın karanlığından barışın ve bilginin ışığına yapılan bir geçiştir. İlyada Destanı’nda anlatılan ve Atinalılar tarafından Troya kıyılarına bırakılan tahta at figürünün, aslında dönemin denizcilik geleneğinde yer alan at başlı Hippoi teknelerinden biri olabileceğini düşünüyoruz.

Homeros’un hayalini bugünün dünyasında yeniden kurmak ve geçmişin bilgeliğini geleceğe taşımak için Ege’nin rüzgârına ve ozanların sesine kulak veriyoruz. Bu yolculuk, yalnızca bir rota değil; bir kültür, bir hafıza ve bir medeniyet çağrısıdır.”

Projenin ana destekçisi konumunda olan Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl ise

“Rüzgar, binlerce yıldır sadece yelkenleri değil, insanlığın hayal gücünü ve keşif arzusunu da taşıyor. Bugün ise aynı rüzgar, bizim için yenilenebilir enerjiye, sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmanın en güçlü sembollerinden biri. Antik çağların denizcilerini taşıyan bu yelkenli, bize geçmişin bilgeliğini hatırlatırken, biz de rüzgar yatırımlarımızla geleceğe yön veriyoruz. ‘Hippoi ile Homeros’un İzinde’ projesine ana destekçi olarak katkı sunmaktan ve bu projede ülkemize çok değerli katkıları olan 360 Derece tarih Araştırmaları Derneği ile çalışmaktan gurur duyuyoruz; çünkü bu yolculuk, kültürle, tarih ile ve doğayla kurduğumuz bağın bir yansımasıdır.” şeklinde konuştu.

360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği, bu projelerle tarihsel belleği yeniden canlandırma konusunda Türkiye'nin öncü kurumlarından biri olmayı sürdürüyor. Dernek bugüne kadar Uluburun Gemisi, Kybele Bireme Gemisi ile Foça Marsilya Tarihe Yolculuk, Dikişli Yapısıyla Kiklad Kayığı, Sualtı Arkeoparkı gibi tarihsel ve kültürel açıdan son derece değerli projelere imza attı. Her biri bilimsel temellere dayanan ve akademik kurumlarla iş birliği içinde gerçekleştirilen bu çalışmalar, geçmişin izini sürerken bugünün insanına yeni bakış açıları kazandırmayı hedefliyor.

Fenikeliler ve Hippoi Tekneleri

Akdeniz’in usta denizcileri Fenikeliler, denizlerle kurdukları güçlü bağın simgesi olarak “Hippoi” teknelerini kullanmaktaydılar. Pruvasındaki at başı figürüyle tanınan bu tekneler, hız, güç ve koruyuculuğun simgesiydi.

Hem ticaret hem keşif amacıyla kullanılan Hippoi tekneleri sayesinde Fenikeliler, Levant kıyılarından Kuzey Afrika’ya, İber Yarımadası’ndan Britanya’ya kadar uzanan bir etki alanı kurdu. Bu tekneler, sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda Fenike kültürünün denizle bütünleşen ruhunun bir yansımasıydı.

Bugün Hippoi, Fenikelilerin denizcilik dehasını ve Akdeniz tarihindeki izlerini hatırlatan güçlü bir simge olarak anılmaktadır.