CAZIN KALBİ SWİSS OTEL’DE ATTI: TÜRKÜLERİN CAZLA DANSI BÜYÜLEDİ
Swiss Otel’in yeşillikler içindeki Chalet Garden’ında gerçekleşen Jazz&Chill konser serisinin ikinci sahnesi, izleyicilere unutulmaz bir müzik deneyimi yaşattı. Adam Etkinlik’in yönetiminde düzenlenen ve biletleri günler öncesinden tükenen bu özel gece, hem sürprizlerle doluydu hem de ruhu besleyen nadide tınılarla…
Gecenin iki güçlü sesi, müziğin iki farklı kıyısından geldi ama aynı duyguda buluştu:
Harika bir caz orkestrası eşliğinde, dünyanın en prestijli müzik okullarından biri olan Berklee College of Music mezunu, caz sahnelerinin parlayan yıldızı Elif Sanchez, güçlü yorumu ve özgün tarzıyla mest etti.
Karşısında ise klasik Türk sanat müziğinin sevilen ismi, buğulu sesiyle her zaman fark yaratan Dilek Türkan vardı.
Bu iki farklı dünya, o gece sahnede tek bir yürek gibi attı…
Ve sahnede sadece vokaller değildi fark yaratan…
Cenk Erdoğan, ülkemizin önde gelen caz gitaristlerinden biri olarak parmaklarının ucunda notaları konuşturdu.
Paul Sanchez, Latin Grammy adayı bir virtüöz olarak hem trompetiyle hem klavyedeki ustalığıyla geceye ayrı bir renk kattı.
Buğra Kılıçak, bas gitarıyla ritmin kalbini tuttu.
Ve İspanya’dan özel olarak gelen Shayan Fathi, davuluyla adeta sahneye ateş düşürdü.
Ama benim için gecenin en şaşırtıcı anı, o bildik türkülerle geldi...
Bir anda “Sarı Gelin”ın ezgisi cazla harmanlandı, ardından “Geçsin Günler Haftalar” rüzgar gibi esti. Bu toprakların türkülerini caz formunda dinlemek, bir müzik yolculuğundan çok daha fazlasıydı; bir duygunun, bir kültürün, bir kimliğin yeniden keşfiydi adeta.
Swiss Caz Günleri’nin bu özel konseri, sadece kulağa değil, kalbe de hitap etti. Yoğun talep üzerine, bu eşsiz gece Ağustos ayında yeniden sahnelenecek. Kaçıranlara bir şans daha var…
Çünkü bazı geceler vardır; notalar konuşur, kalpler dinler… Ve işte dün gece, tam da böyle bir geceydi.