Aksu'nun seracılık serüveni, mart ayında Antalya'dan getirdiği "Alaturka" domates fidelerini toprakla buluşturmasıyla başladı. Büyük bir özenle baktığı fideler, mayıs ayında ilk ürünlerini verdi. Kısa sürede çevredeki pazarlarda kalitesi ve lezzetiyle adından söz ettiren Aksu, domateslerini kilogramı 50 TL gibi yüksek bir fiyattan satarak hem kendi bütçesine hem de ülke ekonomisine önemli katkı sağladı.

Leyla Aksu'nun bu başarısı sadece kişisel bir kazanç olmanın ötesine geçerek, bölgesel kalkınmaya da büyük bir ivme kazandırıyor. Özellikle kadın çiftçilere seracılığa yönelme konusunda önemli bir motivasyon kaynağı olan Aksu, herkesin bu sektöre adım atarak gelir elde edebileceğini vurguluyor. "Seracılık, hem doğayla iç içe çalışmayı hem de ekonomik bağımsızlığı mümkün kılan bir uğraş. Üretmek güzel bir şey, herkesi tarıma yönelmeye davet ediyorum" sözleriyle çağrıda bulunuyor.

Bu yükselen tarımsal girişimi destekleyen isimlerin başında Iğdır Tarım İl Müdürü Ahmet Tingiş geliyor. Tingiş, kentte seracılığın hızla yayıldığını ve çiftçilerin tarımsal projelerden etkin bir şekilde faydalandığını belirtiyor. "İlimizde şu an 40 dekarın üzerinde sera alanı bulunuyor. Öncelikli hedefimiz bu rakamı 100 dekara, ardından 200 dekara çıkarmak. Çiftçilerimizin her zaman yanında olacağız" diyerek Iğdır'ın tarımsal geleceği için iddialı hedefler ortaya koydu.

Iğdır'da seracılık hızla gelişirken, Leyla Aksu'nun hikayesi gibi örnekler, üreticilerin yeni tarımsal yöntemlere uyum sağlama konusundaki kararlılığını gözler önüne seriyor. Girişimci çiftçiler, destekleyici projeler ve Aksu'nun azmiyle büyüyen üretim kapasitesi sayesinde Iğdır'ın tarımsal geleceği oldukça parlak görünüyor.

Serdar ÜNSAL