bodrum escort Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort mecidiyeköy escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

GÖZÜNÜZÜ SIK KAŞIYORSANIZ DİKKAT

DÜNYA 24.11.2023 - 12:23, Güncelleme: 24.11.2023 - 12:23
 

GÖZÜNÜZÜ SIK KAŞIYORSANIZ DİKKAT

KAŞKALOĞLU Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Bilgehan Sezgin Asena, gözlerini çok ovuşturan kişilerin görme bozukluğuna neden olan keratokonus hastalığı açısından risk grubunda yer aldığını söyledi.
Hastalığın 15-25 yaş arasında başladığını belirten Op. Dr. Asena, keratokonus hastalığının erken dönemde fark edilmesinin güç olduğunu dile getirdi. Hastalık hakkında bilgi veren Op. Dr. Bilgehan Sezgin Asena, “Keratokonusun bir gençlik hastalığı olduğunu söyleyebiliriz. Genellikle 15-25 yaş arasında başlamakta ve ilerlemektedir. Ancak 15 yaşından önce de görebilmekteyiz. Keratokonus bir kornea hastalığıdır. Kornea gözün en önünde yer alan saydam tabakadır. Keratokonus hastalığında bu tabakada sivrilme ve incelme olmaktadır. Bu sivrilme ve incelme ilerleyicidir ve görmenin giderek kötüleşmesine sebep olur. Bu hastalıkta korneanın yapısal bir şekil bozukluğu söz konusudur. Keratokonus kelimesi de konikleşmiş kornea anlamına gelmektedir. Yaygınlık açısından 2 bin kişide bir rastlanmaktadır” diye konuştu. ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ Keratokonusun nedeni tam olarak bilinmediğini kaydeden Op. Dr. Asena, şu bilgileri verdi: “Hastalık 35- 40'lı yaşlara kadar ilerlemekte ve bu yaşlardan sonra kendi kendine durmaktadır. Keratokonusun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bu hastalığa yatkınlık oluşturduğunu bildiğimiz en önemli faktör alerjik göz yapısına bağlı sürekli göz ovuşturulmasıdır. Keratokonuslu kişiler genellikle alerjik göz yapısında insanlardır ve küçüklükten beri sürekli göz ovuşturma hikayesi vardır. Ancak burada korneanın yapısal bir göz bozukluğu söz konusudur. Sürekli gözü ovuşturma tetikleyici olabilse de asıl sorun korneanın yapısal bozukluğudur. Bu hastalığın tam olarak genetik bir hastalık olduğunu söyleyemeyiz. Yatkınlık olmakla birlikte yapılan araştırmalarda hastaların ancak %10 %20 genetik olarak gelmiştir” TEDAVİ SÜRECİ Çapraz bağlama (cross linking) tedavisi ile hastalığın ilerleyişi durdurulabilir bir hale geldiğini belirten Op. Dr. Bilgehan Sezgin Asena, tedavide erken teşhisin önemli olduğunu dile getirdi. Op. Dr. Asena şöyle devam etti “ Çapraz bağlama tekniği ile özel bir damla kullanılarak ultraviyole ışınları uygulanarak kornea dediğimiz dokunun sağlamlaştırılması gerçekleştirilebiliyor. Bu sağlamlaştırma sayesinde korneadaki ilerleyici incelme ve sivrilmeyi durdurabiliyoruz. Tedavinin yüzde 90'ın üzerinde başarı oranı var. Bunun için hastalığın çok ilerlememesi gerekiyor erken teşhis önemli. Mevcut durum korunduktan sonra görmeyi artırmak için gözlük veya lens kullanımı erken dönemde faydalı olabiliyor. Daha çok sert kontak lensler görme seviyesini artırabiliyor. Son dönemde keratokonusa özel hibrit lensler üretilmiştir ve bunlar da hastalarda iyi sonuçlar elde edilebilmektedir. Lens kullanamayan hastalara korneal halka ameliyatı önermekteyiz. Bu ameliyat ile görmede lensin yarattığı etkiye benzer bir sonuç elde edilebilmektedir. Çok ileri olgularda ise tedavi seçeneği Keratoplasti adına verdiğimiz kornea nakli ameliyatıdır”
KAŞKALOĞLU Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Bilgehan Sezgin Asena, gözlerini çok ovuşturan kişilerin görme bozukluğuna neden olan keratokonus hastalığı açısından risk grubunda yer aldığını söyledi.

Hastalığın 15-25 yaş arasında başladığını belirten Op. Dr. Asena, keratokonus hastalığının erken dönemde fark edilmesinin güç olduğunu dile getirdi.

Hastalık hakkında bilgi veren Op. Dr. Bilgehan Sezgin Asena, “Keratokonusun bir gençlik hastalığı olduğunu söyleyebiliriz. Genellikle 15-25 yaş arasında başlamakta ve ilerlemektedir. Ancak 15 yaşından önce de görebilmekteyiz. Keratokonus bir kornea hastalığıdır. Kornea gözün en önünde yer alan saydam tabakadır. Keratokonus hastalığında bu tabakada sivrilme ve incelme olmaktadır. Bu sivrilme ve incelme ilerleyicidir ve görmenin giderek kötüleşmesine sebep olur. Bu hastalıkta korneanın yapısal bir şekil bozukluğu söz konusudur. Keratokonus kelimesi de konikleşmiş kornea anlamına gelmektedir. Yaygınlık açısından 2 bin kişide bir rastlanmaktadır” diye konuştu.

ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ

Keratokonusun nedeni tam olarak bilinmediğini kaydeden Op. Dr. Asena, şu bilgileri verdi: “Hastalık 35- 40'lı yaşlara kadar ilerlemekte ve bu yaşlardan sonra kendi kendine durmaktadır. Keratokonusun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bu hastalığa yatkınlık oluşturduğunu bildiğimiz en önemli faktör alerjik göz yapısına bağlı sürekli göz ovuşturulmasıdır. Keratokonuslu kişiler genellikle alerjik göz yapısında insanlardır ve küçüklükten beri sürekli göz ovuşturma hikayesi vardır. Ancak burada korneanın yapısal bir göz bozukluğu söz konusudur. Sürekli gözü ovuşturma tetikleyici olabilse de asıl sorun korneanın yapısal bozukluğudur. Bu hastalığın tam olarak genetik bir hastalık olduğunu söyleyemeyiz. Yatkınlık olmakla birlikte yapılan araştırmalarda hastaların ancak %10 %20 genetik olarak gelmiştir”

TEDAVİ SÜRECİ

Çapraz bağlama (cross linking) tedavisi ile hastalığın ilerleyişi durdurulabilir bir hale geldiğini belirten Op. Dr. Bilgehan Sezgin Asena, tedavide erken teşhisin önemli olduğunu dile getirdi.

Op. Dr. Asena şöyle devam etti “ Çapraz bağlama tekniği ile özel bir damla kullanılarak ultraviyole ışınları uygulanarak kornea dediğimiz dokunun sağlamlaştırılması gerçekleştirilebiliyor. Bu sağlamlaştırma sayesinde korneadaki ilerleyici incelme ve sivrilmeyi durdurabiliyoruz. Tedavinin yüzde 90'ın üzerinde başarı oranı var. Bunun için hastalığın çok ilerlememesi gerekiyor erken teşhis önemli. Mevcut durum korunduktan sonra görmeyi artırmak için gözlük veya lens kullanımı erken dönemde faydalı olabiliyor. Daha çok sert kontak lensler görme seviyesini artırabiliyor. Son dönemde keratokonusa özel hibrit lensler üretilmiştir ve bunlar da hastalarda iyi sonuçlar elde edilebilmektedir. Lens kullanamayan hastalara korneal halka ameliyatı önermekteyiz. Bu ameliyat ile görmede lensin yarattığı etkiye benzer bir sonuç elde edilebilmektedir. Çok ileri olgularda ise tedavi seçeneği Keratoplasti adına verdiğimiz kornea nakli ameliyatıdır”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniigdirgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.